Erken doğum
Doğum sancıları genellikle gebeliğin 38 ve 42’inci haftaları arasında başlar. Gebe kadınların yaklaşık yüzde 9’unda sancılar daha erken başlamaktadır (prematüre doğum). Gebeliğin 26’ıncı haftasında başlayan sancıların doğum sancıları olduğunu kadın anlamayabilir. Genellikle, gelip giden bir bel ya da karın ağrısı hissedilir. Prematüre doğumdan kuşkulanan bir kadın, hemen doktoruyla ya da hastaneyle görüşmelidir. Zamanında müdahaleyle, çoğu kez doğumu durdurma olanağı vardır. Böyle durumlarda, kadının hastanede kalması gerekse bile, normal gebelik sürdürülebilir.
Kanama
Doğum sancılarının başlamasıyla, genellikle kanlı ve sümüksü görünümlü bir akıntı başlar. Bu
salgı, açılmaya başlayan rahim ağzından gelmektedir. Akıntının sancılardan önce başlaması, rahmin harekete geçtiğini ve doğumun bir iki gün içinde olacağını gösterir.
Ancak, parlak ya da koyu renkte, pıhtılaşmış bir kan kaybı bu akıntıdan farklıdır ve hemen doktora bildirilmesi gerekir. Kanama bazen plasentanın rahim ağzına yakın bir yere yapışık olduğuna işaret eder. Dolayısıyla kadın hastaneye yatırılır ve plasentanın yerini kesin olarak belirlemek için ültrasonik inceleme yapılır. Plasenta rahim ağzına yakın bir yerdeyse, kadının doğuma kadar hastanede kalması ve doğumun genellikle sezaryenle yapılması gerekir.
Karın ağrısı
Bıçak gibi saplanan kısa süreli karın ağrıları önemli değildir; ama sürekli ya da kolik tipinde ağrılar doktora bildirilmelidir. Bu tür ağrılar, erken doğuma işaret edebilirse de, idrar yolu iltihaplanmalarından, plasentada hafif bir kanamadan ya da ortaya çıkma olasılığı bulunan başka birçok sorunlardan ötürü de ileri gelebilir.
- Sık görülmemekle birlikte, ansızın ortaya çıkabilecek birtakım beklenmeyen sorunlar konusunda önceden uyarılmış bulunmak yararlı olabilir. Böylece sağduyulu bir hareket tarzı sağlanır. Bu gibi sorunlardan birçoğu doğum ve kanamayla ilgilidir.Bu gibi sorunlardan birçoğu doğum ve kanamayla ilgilidir.
