Yenidoğan bebek doğumundan sonra, annesinin kendisi için tahsis edilmiş rahat rahim ortamından ayrılıp dünyaya adım attığı andan itibaren yepyeni bir ortama geçmektedir. Pekçok yönden hassas ve narin bir varlık olan yenidoğan bebe­ğin bu yeni ortama alışabilmesi bir süre alacaktır. Bu süre için­de bebeğin zarar görmemesi için gerekli tedbirlerin alınması ve ihtiyaçlarının karşılanması başta anne-baba olmak üzere diğer insanlara düşmektedir. Bu görevi bütün anne ve babalar fıtratın gereği rahmani bir sevgi ile yerine getirmeğe çalışır. Ancak ba­zen iyi niyet ve sevgi, bilgi eksikliğinin yol açtığı yanlışları dü­zeltmeğe yetmemektedir.

Bebeğin Yıkanması: Bebeğin bakımında son derecede önemli bir nok­ta temiz tutulmasıdır. Temizlik hem bebeğin rahatlamasını, hem de birçok hastalıktan korunmasını sağlar. Bebeğin altı sık sık kontrol edilmeli, idrar ve dışkı ile altını kirleten bebeğin be­zi hemen değiştirilmelidir. Böylece bebek hem pişiklerden ko­runur, hem de husursuzluğuna yol açacak bir durumdan kur­tulduğu için rahatlar. Rahat ve huzurlu bir bebeğin anne ve ailesi için de bir huzur kaynağı olacağı bellidir. Bebeğin altı te­mizlenirken mümkünse her defasında altı ılık su ile yıkanmalı­dır. Kız bebeklerin alt temizliği esnasında temizliğin önden ar­kaya doğru yapılmasına özen gösterilmelidir; böylece bebek idrar yollarından mikrop kapma tehlikesinden korunabilir.

Bebeğin yıkanması için herhangi bir engel sözkonusu değil­dir. Önemli olan nokta bebeğin üşütülmemesidir. Sağlıklı bir çocuk yıkanacağı yer uygun sıcaklıkta ise hergün yıkanabilir; şartlar uygun değilse ve özellikle kış aylarında bebeği üşütme tehlikesi mevcut ise 3-4 günde bir yıkanması da yeterlidir. Yı­kanmanın pek çok faydası vardır: yıkanan bebeğin cildindeki kan dolaşımı hızlanır, deri böylece dirilik kazanır; bebek terden arınır, serinler, rahatlar. Sık sık yıkanan bebeklerde mikroplar harmanlayacağından pek çok hastalıktan korunur, idrar ve dış­kı artıklarının pişik oluşturmasına fırsat kalmaz. Bebeği yıkar­ken dikkat edilecek en önemli husus üşütülmemesidir; ayrıca bebek emzirildikten hemen sonra yıkanmamalıdır, aksi halde kusmasına yol açılabilir. Bebeği yıkayıp kuruladıktan sonra do­yurarak yatırmak iyi bir usuldür. Böylece rahatlamış olan bebek karnı tekrar acıkana kadar uyuyacaktır. Bebeğin tırnakları uza­dığında içinde birikecek kirlerin ağız yoluyla bebeğe bulaşması tehlikesini taşıdığından düzgün bir şekilde çok derin olmamak üzere kesilmelidir.

Bebeğin Giydirilmesi: Bebeğin kolayca tahriş olabilecek ka­dar narin olan cildi, yumuşak, teri kolayca emebilecek vasıfta ve sık sık yıkanabilecek giysileri tercih etmeği gerektirir. Bu özelliklere sahip olan pamuklu dokuma giysiler çocuk giysilerinin hazırlanmasında uygundur. Sentetik ve naylon yapısında kumaşlar çocuğun cildine doğrudan temas eden giysilerde kul­lanılmamalıdır. Bu tip giysiler çocuğun terini ememez ve pişik­lerin oluşumunu hızlandırır.

Yenidoğan bebekler yetişkinlere göre çok hızla büyüdüğün­den bebek giysileri uygun bir şekilde bol olarak dikilmelidir. Küçülen giysiler özellikle kol ve bacaklarda kan dolaşımını güç- leştirebilir.Yeni dikilen giysiler bebeğe ilk kez giydirilmeden önce kaynatılarak bulunması mümkün mikroplardan arındırıl­malıdır.

Bebeğin altını bağlamakta kullanılan bezler uygun ölçüler­de ve sık sık kaynatılmağa elverişli pamuklulardan hazırlanma­lıdır. Bebeğin altı temizlenirken kolaylık sağladığı düşüncesi ile Anadolu’nun birçok yöresinde kullanılan ve “höllük” olarak adlandırılan toprak, bebeğe birçok mikrobun bulaşmasına, en önemlisi de tetanoz hastalığına yolaçarak bebeğin hayatını teh­likeye sokar. Artık çok azalmakla beraber yer yer devam edilen bebeğin altına toprak koyma adeti mutlaka terkedilmelidir. Toprağın bebeğin altına konulmadan önce ısıtılmasının mikrop­ları öldüreceği düşüncesi tamamen yanlıştır.

bebek bakimi
bebek bakimi

Bebeğin giydirilmesindeki yanlış bir gelenek de bebeğe kundak yapılmasıdır. Bebeğin kolları ve bacaklarını içine alacak şekilde sıkı sıkı kundak yapılması çocuğun rahat nefes almasını bile engelleyebilir, kan dolaşımını güçleştirir. En önemlisi do­ğuştan kalça çıkığı eğilimi olan bebeklere kundak yapılırsa ko­layca kalça çıkığı ortaya çıkar ve bu durum farkedilmezse kalıcı kalça çıkığı oluşur. Kalça çıkığı şüphesi olan bebekler kaim ara bezi kullanmak gibi basit bir yöntemle pek çok sıkıntılara yol açacak olan bir sakatlıktan korunabilir.

Çocuğun ayaklarının üşümemesi için doğumdan itibaren çorap giydirilebilir. Çocuk ayakta durabilecek duruma geldi­ğinde altı yumuşak patikler giydirilir; ancak çocuk yürümeğe başladığında giydirilecek olan ayakkabılar çocuğun ayağının deforme olmaması için esneyebilecek vasıfta ancak yeteri kadar da sert bir tabana sahip olmalıdır.

 

Düzenli olarak beslenen ve altı temiz tutulan bir bebek hasta değilse huzursuz olması için önemli bir sebep kalmamış demektir. Bebeğin altının temiz tutulmasında kullanılan malzemeden çok gösterilen özen ve bebeğin altının ıslak kalmamasına dikkat etmenin daha önemli olduğu hatırda tutulmalıdır.