Doğum

doğum
Evde mi, hastanede mi?

Acaba çocuk evde mi, yoksa bir hastanede mi dünyaya getirilmelidir? Bu soru yalnızca “tehlike olasılığı az” olarak nitelenen bir grup kadın için geçerlidir. Bunlar da 18-30 yaşları arasında bulunan ve ikinci, üçüncü ya da dördüncü bebeklerini dünyaya getirecek olan kadınlardır. Bu gruptaki kadınlar sağlıklı bebekler dünyaya getirmişlerdir. Geri kalan bütün kadınlar için ise evde doğum söz konusu olamaz.

Öte yandan, tehlike olasılığı az olan gruptaki kadınlar için bile ev mi, hastane mi sorusuna kesin bir yanıt verilemez. Sonunda varılacak karar evde yeterli olanaklar sağlandığı sürece, daha çok kişisel isteğe bağlıdır. Evde ayrıca bir ebe ve annenin bakımını denetlemeyi üstlenecek bir doğum uzmanının bulunması da gereklidir. Bazı bölgelerde ise bu düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gitgide güçleşmektedir. Birçok doktor, bu gruptaki kadınların bile bebeklerini hastanede dünyaya getirmelerini yeğler. Hastanede kalma süresi, ilk doğumda genellikle sekiz gündür, ama daha sonraki doğumlarda çoğunlukla eve daha erken dönme olasılığı vardır.

Neden hastane?

Hastanede, doğum yapmanın başlıca yararı hem anne, hem de bebeğin fiziksel güvenliğidir. Normal bir doğumda bile, birdenbire önceden akla gelmeyen komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda hemen gerekli olan cihazlar ve uzmanlar ancak bir hastanede bulunmaktadır. Evde yapılan bir doğumdaysa, birtakım güvenlik önlemleri alınmış olsa bile, gerekli acil müdahale her zaman etkin biçimde sağlanamaz. Örneğin, bir bebek doğduğu zaman solunumu başlatmak çok zor olabilir. Bu durumda, ancak hastane koşulları altında sağlanabilecek diriltme tekniklerinin uygulanması şarttır. Bu teknikler uygulanamazsa, bebekte beyin yıkımı ve bunu izleyen zekâ geriliği ya da sara gelişebilir. Bu gibi üzücü durumlar hastanede de ortaya çıkabilirse de, çok daha seyrek görülmektedir.

Evde normal bir doğum tasarlayanlar için bile, doğum öncesinde muayene sonucu bir komplikasyon belirebilir. Bu durumda yine hastanede doğum şarttır.

Niçin evde?

Kadın, evinin alışık olduğu ortamında, hemen yanında bulunan tanıdığı bir ebe ve doktorla birlikte olduğu zaman kendisini daha mutlu ve rahat hissedebilir. Oysa, hastaneler ona garip ve ürkütücü yerler olarak görünebilir ve tanımadığı ya da durmadan değişen personel ile iyi bir ilişki kurmada güçlük de çekebilir. Öte yandan, bazı kadınlar evde tedirgin olurlar ve hastanedeki daha büyük güvence altında kendilerini daha emin ve rahat hissedebilirler. Doğum sancıları başladığı zaman ise, hastaneye gitmek üzere yola çıkılacak yerde, yalnızca ebeyi eve çağırmak daha kolay gelir.

Hangisi daha iyi?

Bütün iyi ve kötü yanları tartıp biçtikten sonra, en iyi çözüm yolunun elden geldiğince ev ortamı ve dostça işbirliği sağlanan bir hastanede dikkatli bir bakım olduğu görülmektedir. Kuşkusuz birçok hastane bu yaklaşımı gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bugün Avrupa’da bazı hastanelerdeki doğum servislerine eşler de kabul edilmektedir; hatta doğumda bulunmalarına bile izin verilerek kadının çektiği acıları paylaşmaktadırlar.