Sigarayı bırakmakhamilelikte-sigaranın-zararları-nelerdir

Günde yalnızca birkaç sigara içen ya da gebe kaldıkları zaman sigaraya karşı tiksinti duymaya başlayan kadınlar için sigarayı bırakmak oldukça kolay olabilir. Bazı talihsiz kadınlar ise sigaradaki nikotine alışmışlardır. Sinir sistemi bu maddenin varlığını o kadar benimsemiştir ki, sigara bırakıldığı zaman sinirlilik, huzursuzluk ve baş ağrıları ortaya çıkar. Bu alışkanlığı yenmek, hemen hemen insanüstü bir isteme yetisi gerektirmektedir.

Ne yazık ki arkadaş ve akrabalar da bu konuda her zaman yardımcı olamazlar, hatta onu sürekli olarak yeniden sigaraya başlamaya zorladıkları bile olur. Oysa, sigara kullanımı, bebeğin zarar görmesi olasılığını kesinlikle artırmaktadır. Gebe kadınların bazılarında, gebeliğin er-kon dönemlerinde sigarayı bırakmak yetersiz işlev gösteren bir plasentayı besleyen kan miktarını artırabilmektedir. Böylece, bolki de rahimde ölecek olan bebeğin sağlıklı bir durumda dünyaya gelmesi olanağı sağlanmaktadır. Hangi kadının taşıdığı

bebeğin bu yoldan kurtarılabile-ceğini hiç kimserin bilememesi, bütün gebe kadınların sigarayı bırakmaları için yeterli bir nedendir. Çok sigara içilen bir odada bulunmak bile bu tür bir tehlikeyi artırmaktadır. Sonuç olarak, gebe kadının eşi ve arkadaşları ona cesaret-vermeli ve gerekirse kendileri de sigarayı bırakmalıdırlar.

İçki

Az miktarda alkol bazı gebe kadınlarda rahatsız edici kızarma, terleme ve baygınlık gibi şikâyetleri artırsa bile, gebelik üzerinde hiçbir zararlı etki göstermez. Ancak çok kere kadın, içkiden sonra kendisine tutulan bir sigarayı yakma isteğine karşı koyamaz. Ayrıca, ilaç ve içkinin birlikte kullanılmaması gerektiği de unutulmamalıdır. Gebeliğin erken dönemlerinde, bulantıya karşı alınan ilaçlar da alkolün etkisini artırabilmektedir.
İlaçlar

Gerçekten gerekli değilse ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Uykusuzluk çeken bir kadın, sıcak bir içecek gibi basit çarelere başvurabilir, ya da tam gevşeme ve dikkati kontrollü solunuma yöneltme gibi yöntemlerden yararlanabilir. Böylece zihin başka bir şeyle uğraşmış olur. Uyku ilacına ya da yatıştırıcı bir ilaca gerek kalmamalıdır.

Yolculuk

Çok uzun sürmemesi ve yorucu olmaması’ koşuluyla, yolculuk zararlı değildir. Ancak, gebe kadınlar daha kolay yorulurlar ve özellikle gebeliğin ileri dönemlerinde çoğunlukla evlerinden uzak yerlere gitmek istemezler. Bu eğilim, belki de “yuva” içgüdüsüyle ilgili olabilir.

Bulantıya karşı ilaç alan kadınlar otomobil kullanmamalıdırlar, çünkü bu ilaçlar uyku verir ve tepki süresini kısaltır. Bulantı ilaçları kullanmasalar bile, gebeliğin ileri dönemlerinde dalgınlık eğilimi arttığından, daha dikkatli olmaları ve hız ya da başka sürücülerden ileri gelebilecek beklenmeyen durumlar gibi konularda aşırı titiz davranmalıdırlar. Emniyet kemerleri de mutlaka takılmalıdır.

Kabin basıncı olan modern uçaklarla yolculuk güvenlidir, ama otomobil ve trende olduğu gibi bazen iki büklüm oturmak gerekir. Bu durumun, bacaklar-daki kan dolaşımını yavaşlatması sonucu toplardamarlarda tehlikeli pıhtılaşmalar oluşabilir.
Gebe kadınların en az saatte bir ayağa kalkarak dolaşmaları ve bacaklarını sıkan eşyalar giyme-

meleri şarttır. Bu da, uzun bir otomobil yolculuğunda, saatte bir duraklama anlamına gelir.