KIŞ MEVSİMİNDE üşüyen vücudumu­zun ısınması için, sadece kalın giysiler yetmiyor; organizma enerjiye duyduğu ihtiyacı açığa çıkarıyor, bu da daha faz­la yağ ve karbonhidrat tüketme isteği doğuruyor. Kışın canımızın daha ağır yiyecekler ve tatlı istemesi bundan. Bir de üstüne soğuk ve yağışlı hava koşul­larında yaşanan hareketsizlik eklenin­ce kilo almak kaçınılmaz hale geliyor. Kaim kazaklar, ceket ve kabanlar da alman kiloları örtünce sorunun öne­mini kavramak zorlaşıyor. Ama bahar gelip de havalar ısındığında ince giysi­ler gerçeği yüzümüze vuruveriyor! Bu kez de hızla kilo verme telaşı başlıyor. Gelsin “süper”, “hiper”, “mucize” diyet­ler… Tek tip beslenme, günü aç geçir­me, yaşanan sıkıntı ve stres sonucunda en fazla 2-3 kilo verilebilirken onlar da hızla geri almıyor. Bu bir fizik kuralı çünkü; hızla itilen aynı hızla geri gelir! Bu kısır döngüden kurtulmak müm­kün. Dilerseniz sağlıklı bir kilo kontrol süreci üzerinde düşünelim bu sayıda.

GERÇEKÇİ OLUN

Öncelikle şu gerçeği bir kere daha ha­tırlatalım: Vücuttaki suyun atılması za­yıflama değildir, esas kilo kaybı yağla­rın yakılmasıdır ve bu da ciddi bir çaba gerektirir. “Mucize” diyetlerin çoğu ilk anda vücuttaki şişliği attığı için işe ya­radığı sanılır ama bu aldatıcıdır. Vücut yağdan yakmak suretiyle 1 kilo vermek için tam 7000 kalori harcamalıdır. Gün­lük ortalama 500 kalori azaltarak, haf­tada ancak yarım kilo verebilirsiniz. Bu da doğru olandır zaten ve bu nedenle haftada yarım veya 1 kilo vermeyi he­deflemek gerçekçi olandır. Hızlı zayıflama, kalıcı olmadığı gibi sağlığınızı da olumsuz etkiler. Bütün bir kış boyunca aldığınız kiloları, bir­kaç haftada vermenin hem gerçekçi hem de sağlıklı olmadığını kabul edin.

KARARLI OLUN

Vücut beslenme düzenini değiştirdi­ğinde birden hafifler. Bu yüzden diyete başladığınız ilk haftada daha kolayca kilo vereceksiniz. Ama ardından bir “duraklama dönemi” başlayacak ve kilo verme hızınız yavaşlayacak. Bu vücu­dun doğal direncidir. Sakın moralinizi bozmayın ve diyetinizi sürdürmekte kararlı olun.

ÖĞÜN ATLAMAYIN

Zayıflamak için yapılan en büyük yan­lışlardan biri güne kahvaltı etmeden başlamaktır. Gece boyu kan şekeriniz düşer, bu yüzden güne başlarken be­densel ve zihinsel fonksiyonlar için çok önemli olan enerjiyi almak için mutlaka kahvaltı etmelisiniz. Gün boyu diyet listesinde yer alan tüm gıdaları alın, ana ve ara öğünleri asla atlamayın. Böylece kendinizi tok ve enerjik hisse­deceksiniz ve herkese zor gelen diyet sürecini kolay yaşayacaksınız.

DİYET DEĞİL DENGELİ BESLENME

Diyeti fazla kiloları vermek için yapı­yorsunuz ama aslında yapılması gere­ken bu değil. Yani diyet, aslında bir bes­lenme ve yaşam biçimi olmalı. Yaşam tarzınıza, yaşınıza ve kişisel özellikleri­nize göre günde kaç kalori alacağınız, ne kadar hareket etmeniz gerektiği bel­lidir; yapmanız gereken tek şey yaza gi­rerken form tutmak değil, yaşam boyu formda kalmaktır. Sağlıklı ve dengeli beslenme, tüm besin gruplarından size uygun porsiyonlarda tüketmektir. Dengeli beslenme, her grup besinden dilediğimiz ölçüde yemek anlamına gelmez. Sebze ve meyveler kolayca sin­dirilir ve fazla kiloya sebep olmazken, karbonhidratlar ve yağları az tüketme­niz gerekir. Karbonhidrat tüketimi de börek, beyaz ekmek, pasta, tatlı gibi gıdaların ayrımsız yenilmesi anlamına gelmemelidir. Doğru karbonhidratları seç­melisiniz. Kepek veya çavdar ekmeği gibi tam tahıllı ekmekler, beyaz unlu makarna yerine ke­pekli makarna, beyaz pirinç yerine esmer pirinç veya bul­gur karbonhidrat konusunda daha doğ­ru bir seçimdir.

Protein kapsamına da yağsız etlerin, yarım yağlı veya yağsız süt ürünlerinin girdiğini unutmayın. Mevsime uygun sebze ve meyveler her zaman beslenme listenizin en başında yer almalı. Her renk besinin farklı fay­daları olduğundan sofranızda çeşitlili­ğin yer almasına özen gösterin. Yüksek kalori veren kızartmadan uzak durun ve besinleri ızgara, haşlama ve buharda pişirme yöntemleriyle hazır­layın.

zayiflama

Tatlılar, dengeli bir beslenme düzenin­de çok az yer almalı. Bilirsiniz, bütün diyetisyenler üç beyazdan uzak durma­mız gerektiğini söylerler; bunlar un, tuz ve şekerdir. Tatlıların çoğu hem unlu hem de şekerli olduğu için, beslenme programınızda çok az yer almalı. İçe­ceklerinize de şeker eklemeyin. Çay ve kahveye kaç tane şeker kullandığınıza bir bakın, günde sadece 1 adet küp şe­ker azaltarak yılda yaklaşık 1 kilo veril­diğini unutmayın.

 

Dışarıda yenilen fast-food ürünlerden uzak durun; hemen hepsi kızartma yağlarıyla hazırlanan, mayonez ve ketçap eşliğinde sunulan sağlığa zararlı gıdalar… Dışarda yemek yediğinizde salata ve ev yemeğini tercih edin.

Canınız tatlı veya atıştırmalık istediğinde, bir bardak su veya şekersiz bitki çayı için. Çayınızın içine ekleyeceğiniz bir dilim elma veya tarçın tatlı isteğinizi karşılayacaktır. Yazın zaten bol su ihtiyacı içinde olan vücudunuzu, yıl boyu susuz bırakmamayı alışkanlık edinin. Metabolizmanın hızını artıran, besinlerin sindirimini sağlayan, hücre ve dokuların yenileyen, atıkların vücuttan atılmasını kolaylaştıran suyu, gün boyunca ortalama 8-10 bardak içmelisiniz.

BESLENME ÖRNEKLERİ

Klasik kahvaltı sevenler için: Tam tahıllı ekmek, peynir, haşlanmış yumurta (veya yağsız omlet), zeytin, domates, salatalık, biber, maydanoz, tere, roka, marul ve her türlü yeşillik.

Acelesi olanlar için: Yulaf gevreği, tam tahıllı kahvaltılık gevrek veya müsli, orta yağlı süt veya yoğurtla.

Gün boyunca 2-3 saatte bir tüketilebilen ara öğünler: Kuru veya taze meyveler, yağsız veya az yağlı süt, yoğurt, peynir, probiyotik yoğurt, kefir, light dondurma, fındık, ceviz, badem. Aynı şekilde tam tahıllı bisküvi, grisini veya ekmek, yağsız beyaz peynirle tüketilebilir, tam tahıllı ekmekle tost yapılabilir.

Acelesi olanlar için: l bardak ayran, 1 kutu yağsız süt, 1 çay bardağı kadar beyaz veya sarı leblebi.