Peruklar
Peruk kullanmak, farklı saç modellerini denemek isteyenlerin dışında, saçları fazlaca dökülmüş veya kimyasal uygulamalardan çok yıpranmış olanlar için oldukça iyi bir çözüm yoludur.
Piyasada çeşitli peruklar ve postişler bulmak mümkündür:
- Başın tamamını kaplayan ve bir bakıma şapkaya benzeyen, iç kısmı file gibi dokunmuş esnek peruklar,
- Kişinin kafa yapısına uygun, özel siparişle imal edilen peruklar,
- Başa tutturularak kullanılan ve katlı olarak hazırlanmış peruklar,
- Saçın ön kısmını açıkta bırakan ve dökülen tepe kısmından başlayan yarım peruklar,
- Saça bir tarak yardımıyla tutturulan, uzun atkuyruğu şeklinde peruklar,
- Saçın üstüne ek olarak takılan peruklar,
- Yalnızca saçın döküldüğü bölgeyi kaplayan özel peruklar gibi.Birçok hasta saçlarında incelen bölümleri kapatmak için peruk kullanır. Örneğin kadınlarda görülen alopeside, saçın üst kısmı dökülür. Bu durumda açılan bölgeye uygun bir peruk kullanılabilir. Peruk başa gevşek bir şekilde oturtulduktan sonra, iç yüzeyindeki fileye benzeyen deliklerden, hastanın kendi saçları yukarı çekilerek perukla birleşmesi sağlanır.Saç bakımı için yararlı bilgiler
- Başa uygun olarak imal edilen küçük peruklar, özellikle saçlarının üst kısmı dökülmüş erkek hastalar tarafından tercih edilir. Erkek hastalar kullandıkları perukların kenar kısımlarındaki plastik çizginin görünmemesi için, saçlarını peruğa doğru tarayarak çizgiyi kamufle edebilirler. Bazı peruklar saçın dökülen kısmına özel bir yapıştırıcıyla sabitlenebilirler. Kemoterapi uygulamasından sonra kafa derisi hassaslaşan hastalar veya immunoterapi gören alopesi hastaları, bu tip peruklarla çok rahat edebilirler.
- Bazı hastalıklar ve tedaviler saçın dökülmesine neden olur. Örneğin yoğun alopesi areata, alopesi totalis, alopesi universalis veya kemoterapi tedavisinden sonra görülen anajen effluvium yaşayan hastalar, peruk kullanmak zorunda kalırlar.
- Saçınızı sık sık yıkayıp şampuanlamaktan korkmayın. Temizlik saçın dökülmesine neden olmaz, ister kuru ister yağlı olsun, daha hafif şampuanlar seçmek koşuluyla, saçlarınızı her gün bile yıkayabilirsiniz.
- Saçlarınız en fazla günde bir kere, en az haftada bir kere yıkanmalıdır. Sizin saçınızı hangi sıklıkta yıkayacağınız, saç tipinize, hava durumuna, çevreye, fiziksel aktivitenize ve hatta mesleğinize bağlıdır.
- Saçlarınıza nazik davranın. Ilık suyla yıkayın, yumuşak ve hafif şampuanları, saç kremlerini seçin. pH 5.5-6.5 arasındaki saç ürünleri kullanın. Saçınız yağlıysa krem kullanmanıza gerek yoktur.
- En iyi şampuan ve kremin hangisi olduğunu, ancak deneyerek öğrenebilirsiniz. Saçınız kolay taranıyor, şekil alıyor ve parlıyorsa, şampuanınızın iyi olduğuna emin olabilirsiniz.
- Saçlarınız kepekliyse, ona uygun özel şampuanları kullanmanız yararlı olur. Ancak aynı şampuanı uzun süreli kullanırsanız, saçınız buna alışır ve tekrar kepeklenir.
- Tüm saç tipleri için tavsiyemiz, güven duyabileceğiniz iki ayrı şampuanı alıp, bunları dönüşümlü olarak kullanmanızdır.
- Yıkadıktan sonra saçlarınızı havluyla nazik bir şekilde kurulayın. Saç kurutma makineleri ve saç maşaları zararlıdır. Mümkünse saçlarınızı kendi halinde kurumaya bırakın. Mutlaka kurutma makinesi kullanmanız gerekiyorsa, en düşük ayara getirin ve saçlarınızı hafifçe nemli bırakın.
- Saç jöleleri ve köpükler saçlarınızın daha hacimli ve kalın görünmesini sağlar. Bunlar saç diplerinin kurumasına neden olabilirler ama saçın kendisine zarar vermezler. Bu ürünleri saçınızın derisine değil, uçlarına sürün.
- En önemlisi, jöle veya köpük kullandığınız günler, saçınızı yıkamadan yatağa yatmayın. Bu gibi ürünlerle sertleşen saç telleri yatakta kolayca kırılır.
- Saç boyaları alerjik reaksiyonlara ve sonuçta saçınızın dökülmesine neden olabilir. En iyisi önce yama testi yaptırmak ve saç boyasını ondan sonra kullanmaktır.
- Saç rengini fazla açmadan boyamak daha güvenlidir. Doğal saç rengine yakın tonlar tercih edildiği zaman saç fazla yıpranmaz.
- Genellikle doğal saç ve ten renkleri birbiriyle uyumludur. Bu uyumu zorlamak estetik bakımdan da iyi sonuçlar vermez.
Saçlar seyrek olduğu veya belirli bir ölçüde kellik olduğu zaman, koyu renklere boyanmaması gerekir. Koyu renkler görüntüyü belirginleştirir. Boyanan renk, kafa derisinin rengine ne kadar yakın olursa, saç o kadar sık görünür.Doğal rengi beyaz olan saçlar da koyu renge boyanmamalıdır. Çünkü bu durumda dipten çıkacak beyaz saçlar çok daha fazla göze çarpar.Boya yapmadan önce, saçı yıkamamak gerekir. Deri üzerinde birikmiş olan sebum, saçı bu güçlü kimyasal maddelere karşı bir ölçüde korur.
Saçların kuruması genellikle yanlış bakım sonucunda olur. Saç kurutma makinesi, güneş, röfle, boyalar, biyoform, perma, saç spreyleri ve jöle çeşitleri, saçları zamanla kurutur. Tabiî beslenme yetersizliği, vitamin ve protein yoksunlukları da saçlı deride kuruluğa neden olabilir.
Saç kuruması hormonal nedenlerle de olabilir. Menopoz, tiroit bezlerinin yetersizliği (hipotiroidi) saçların bozulmasına yol açar.
Saç kozmetiklerini kullanırken seçici ve ölçülü olun.
Çok yıpranmış saçlara 2-3 haftada bir yoğun bakım kremi uygulamak gerekir. Yoğun bakım daha sık yapılacak olursa, saç yıpranır.
Saçlarınızı serbest bırakın. Sıkı topuzlar ve atkuyruklarıyla çekiştirmeyin. Belki de en iyi çözüm saçların fazla uzatılmamasıdır. Yapınıza uygun güzel bir kesim, saçlarınızın çok daha dolgun ve canlı görünmesini sağlar.
Düzenli ve dengeli beslenme, sağlıklı yaşam koşulları, saçın kalitesini çok etkiler.
Saç bakımı için doğal maskeler yapabilirsiniz. Bu amaçla zeytinyağı, bademyağı, susamyağı veya kayısı yağı kullanılabilir. Saçlar güzelce yıkandıktan sonra, bu yağlardan biriyle 10-15 dakika friksiyon yapılır. Sonra saçlar sıcak bir havluyla sarılır ve yarım saat kadar bekletilir. Bu süre dolduktan sonra, tekrar yumuşak bir şampuanla yıkanır. Bu maskeyle saçlarınız canlı, esnek ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.
Onarıcı bir saç kremi elde etmek için, avokado ile bir miktar hindistancevizi sütünü koyu bir hale gelene kadar karıştırın. Sonra temiz saçlara sürün. 10-15 dakika kadar beklettikten sonra ılık suyla yıkayın. Saçlarınızın yumuşacık olduğunu ve canlandığını fark edeceksiniz.