ışıklı epilasyon

 

Kırmızı ve siyah

Photo intense pulse light (İPL) veya lazer

Işıklı epilasyon yöntemleri

Başlıca ışıklı epilasyon çeşitleri, lazer ve photo İPL sistemleridir. Lazer ile photo İPL arasındaki en büyük fark, lazerdeki ışınımda çok kuvvetli tek bir ışık dalga boyu olması, foto cihazlarındaki ışınımdaysa belli aralıklarda birçok elektromanyetik dalga boyu bulunmasıdır. Foto ve lazer cihazları arasında fiziksel olarak çok büyük farklar vardır. Buna rağmen her ikisinin de insan derisindeki biyolojik etkileri birbirine benzer. Bu nedenle gerek Türkiye’de ve gerekse diğer ülkelerde bu teknoloji, photo-lazer İPL olarak adlandırılır. Ancak İPL sistemleri fiziksel anlamda lazer değildir ve gözün ışıktan korunması açısından çok daha güvenlidir.

Kırınızı ışık, siyah pigmentleri tahrip eder

Epilasyon yapabilmek için uygun olan ışık dalga boyları, takriben 600-1 200 nm aralığında olanlardır. Bu dalga boylarındaki ışık hüzmeleri cildin nispeten daha derinlerine nüfuz eder.

Kırmızı renk olarak gördüğümüz elektromanyetik dalgalar mor, yeşil ve sarıya göre cildin daha derin bölgelerine ulaşır. Yani kırmızıyı soğuracak hücre ve maddeler daha azdır. Bu nedenle kırmızı ışık, epidermise ve yüzeysel kan damarlarına zarar vermeden, daha derin dokulara nüfuz eder.

Kana kırmızı rengi veren hemoglobin, sarı ve yeşil ışığı emer ama kırmızı ışığı reddeder. Kırmızı ışık böylece kan damarlarını etkilemeden yoluna devam eder. Ancak koyu renkli pigmentler içeren kıl kökleri ve kıl gövdelerinde, kırmızı ışık büyük ölçüde soğurulur ve ısı açığa çıkar. Açığa çıkan ısı 70°C dolaylarına geldiğinde, melanin pigmenti içeren hücreler aşırı ısıdan etkilenir ve selektif olarak tahrip olur. Diğer hücrelerde ısı bu ölçüde artmadığı için, onlar zarar görmezler.

“Selektivite” seçicilik anlamındadır. Yani istenen hücreler tahrip olurken istenmeyenler korunmuş olur. Gönderilen ışığın miktarı ve süresi oranında oluşan ısı, kıl kökü ve kıl gövdelerinin tahrip olmasını sağlar ve kalıcı epilasyon bu şekilde gerçekleşir.

Işıklı epilasyon uygulaması

Işık miktarı ve süresi

Bugüne kadar yapılan araştırmalarda, ışıklı epilasyonda her bir kıl kökü için gereken ortalama sürenin, 10-100 ms arasında olduğu saptanmıştır. Bu süreler bazı araştırmalarda biraz farklılık gösterebilir. Bizim deneyimlerimize göre, 30-60 ms süresince gönderilen 15-40 J/cm2 enerjiyle çok iyi sonuç alınmaktadır.

Bu epilasyon tekniğinde, ışık miktarı ve süresinin doğru ayarlanması esastır. Bunu bir bakıma yemek pişirmeye benzetebilirsiniz. Her yemek ayrı ısıda ve ayrı sürede pişer. Yanlışlık yapılırsa ya çiğ kalır ya da yanar. Epilasyondaki ışık ve sürenin ayarı da benzer sonuçlara yol açar. Ya epilasyon başarılı olmaz, böylece kıl kökü yerinde kalır ya da cilt hasar görür.

Diğer dokuların korunması için cilt soğutulur

Işığın tutulması melanin pigmentine bağlıdır. Bu pigment, tüylerin dışında epidermis tabakaları arasında da mevcuttur. Epidermis ışıktan korunmazsa, istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir ve hipopigmentasyon (renk açılması), hiperpigmentasyon (renk koyulaşması) gibi lekeler oluşabilir. Epidermisi bu yan etkilerden korumak için ışıklı epilasyon uygulamasında cilt soğutulur. Bu soğutma işlemi çok önemlidir. Mutlaka yapılmalı ve dozu iyi ayarlanmalıdır.

Işık dozu aşamalı olarak artırılır

Gerekli ve yeterli ışık miktarı, derinin rengine göre değiştiği için doğru süre ve gücün ayarlanması her zaman kolay olmayabilir. En pratik yol, her vakada düşük dozla deneme atışı yaparken, eldeki cımbızla etkisini kontrol etmek ve kıl köklerinin sıyrılarak gelmeye başladığı ana kadar, dozu aşamalı olarak artırmaktır. Kıl kökleri rahatça ve acıtmadan cımbıza geldiği zaman, doğru dozun bulunduğu anlaşılır.

iğneli epilasyonda olduğu gibi burada da işlemi yapan estetisyenin ya da doktorun deneyimi başroldedir. Soğutma yetersiz olursa, hafif cilt yanıkları neredeyse kaçınılmaz olur.

Kıl renginin önemi

Bir cismin rengi ne kadar koyu olursa, ışığı o kadar fazla tutar ve ısıya dönüştürür. Işıklı epilasyonda siyah pigmentler ışığı tutarak ısınır. Dolayısıyla kıl rengi ne kadar koyu olursa, ışıklı epilasyon o ölçüde etkili olur.

Melanin pigmentleri genellikle siyahtır ve ışığı tamamıyla absorbe etmeye yatkındır. Ancak kızıl saçlı ve sarışın insanlarda görülen pigment rengi daha açık olduğu için absorpsiyon miktarı daha azdır. Bu açıklamadan anlaşılabileceği gibi, tüyleri sarı ve kızıl olan insanların, ışıklı epilasyondan netice alması mümkündür, ama daha zordur. Beyazlaşmış tüylere gelince… Bunlar pigmentsiz tüyler olduğu için ışıklı epilasyonun her türü etkisiz kalır. Çünkü beyaz renk hiçbir ışığı tutmaz ve ısınmaz. Bu nedenle epilasyon hedefine ulaşamaz.

Işıklı epilasyon en iyi sonucu, beyaz ten ve koyu renkli tüylerde verir. Işık beyaz tende fazla kayba uğramadan ilerlerken, siyah tüylerde yüksek ısı oluşur. Esmer ciltlerde, cildin ışığı tutma (soğurma) miktarı fazla olacağı için, ışığın dozunu azaltmak veya cildin yüzeyini daha dikkatli soğutmak gerekebilir.

Özetle ışıklı epilasyon sanatı, ciltteki diğer melanin pigmentlerine zarar vermeden, tüylerin gövde ve bulbusunda bulunan melanin pigmentinde yeter derecede ısı oluşturarak, pigmentleri içeren hücreleri etkisizleştirmektir.

ışıklı epilasyon

Işıklı epilasyon ve güneş

Unutulmaması gereken bir konu, ışıklı epilasyon yapılmadan önce ve yapıldıktan sonra on beşer gün süreyle direkt güneş ışığı veya solaryumdan kaçınmaktır. Bu süre içinde güneşe çıkılması zorunluysa, epilasyon ertelenmelidir. Koyulaşan ten rengi ışığı daha fazla çeker ve istenmeyen tepkiler ortaya çıkabilir. Yakın zamanda güneş görmüş ciltlerde yapılan ışıklı epilasyon, ciltte kızarıklık ve bül (sulanma) olmasına neden olabilir.

Işıklı epilasyondan sonra güneş ışınlarına maruz kalmak ise lekelenmelere yol açabilir.