İdrar: Yenidoğan bebek ilk 24 saat içinde idrarını yapmamışsa çok fazla önemli değildir. Çünkü pek çok bebek doğum esnasında idrar yapar. Ancak 24 saat geçtikten sonra idrar yapmadığı belirlenen veya idrar yaparken sıkıntı çeken ya da idrar renginde kırmızılık gibi normal olmayan bir durum farkedilen bebeklerde bir idrar yolları rahatsızlığı düşünülebilir. Bu durumda bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekecektir.
Dışkılama: Normal bir yenidoğan bebek, doğumdan sonraki ilk 8 saat içinde katranımsı yeşil-siyaha kadar varabilen kahverengi renkte ve sulu olmayan bir dışkı çıkarır. Tıbbi olarak mekonyum adı verilen bu ilk dışkının çıkarılması 24 saate kadar gecikebilir. Ancak çocuk doğumdan sonraki 48 saatin bitimine kadar mekonyum çıkarmamışsa barsak sistemindeki bir bozukluğun işareti olabileceğinden önemlidir. Anne sütü ile beslenen bir yenidoğan bebeğin dışkısının rengi giderek açılmağa başlar ve yeşilimsi-açık kahve renginde ve içinde peynir gibi kazein kalıntıları bulunan bir görünüm alır. Bu geçici renkli dışkı, bebek anne sütü ile beslenmeye devam edilirse parlak sarı renge doğru değişir. İnek sütü ile beslenen bir çocuğun dışkısı ise açık sarı renkte hamurumsu ve dikkati çekecek derecede pis kokuludur.İnek sütü dışkısmdaki kazein artıkları da peynirimsi topaklar halindedir.
Hayatın ilk haftalarında normal bir bebek günde birkaç kez dışkılar. Bazen bu sayı daha fazladır, bazı bebekler her emzirmeden sonra dışkılayabilir. Çocuğun 2-3. aydan sonra daha seyrek olarak dışkıladığı fark edilir. Dışkılama sayısı günde bir kez veya günaşırı bir kez olacak kadar azalır. İnek sütü ile beslenen çocuklarda başta günde 1-4 arasında değişen dışkı sayısı giderek 1-2’ye kadar düşer.
Kusma: Yenidoğan bebek doğumdan önce yuttuğu amnion sıvısı, doğum yolu salgıları gibi maddeleri çıkarmak için doğum sonrası ilk günlerde kusabilir. Normal olan bu durumun yanısıra sık karşılaşılan bir durum da bebeğin her beslenmeden sonra emdiği sütün bir kısmını ağızdan akıtmasıdır. Ayrıca bir besleme hatası olarak emzirildikten sonra gazı çıkarılmayan bebekler, gazı çıkartmağa çalışırken öğürerek yuttuğu sütün birazını kusabilir. Bütün bu durumlar gözönüne alınarak bebeğin kusabileceği düşünülmeli ve yatırılırken yan veya yüzüstü gelecek şekilde gelmesine dikkat edilmelidir. Böylece bebeğin kussa bile kusmuğunun ağzından dışarı akışı kolaylaşmış olur ve bebek kustuğu maddelerin boğazına kaçarak soluksuz kalma tehlikesinden kurtulur. Sırtüstü yatırılan bir bebeğin kusması halinde kusmuğu soluk borusunu tıkayarak ölümüne yol açabilir.
Kusan bir bebekte, kusmuğun parlak sarı renkte safra içermesi veya bebeğin fışkırır gibi kusması ciddi bir durumun işaretçisi olabilir. Doğum sonrası ilk bir haftaya kadar görülebilen böyle bir durum bebeğin mide-barsak kanalındaki bir tıkanıklığın belirtisi olabileceğinden ihmal edilmemelidir.
Memelerde Şişkinlik ve Akıntı: Kız veya erkek olsun bazı yenidoğan bebeklerde memelerden birinde veya her ikisinde doğumdan 3-4 gün sonra şişkinlik görülebilir. Bazen memeden süte benzer bir akıntının da geldiği görülür. Doğum öncesi anneden bebeğine geçen hormonların etkisi ile oluşan bu durum tamamen normal ve zararsızdır. Dolayısıyla herhangi bir telaşa gerek yoktur, kısa sürede kendiliğinden geçecektir. Fakat şiş görünen memeyi ovalayarak veya sıkarak küçültmeğe çalışmak, memenin iltihaplanarak çocuğun hastalanmasına yolaça- bileceğinden son derecede yanlıştır.
Saçlı Derideki Şişlikler: Bir kısım yenidoğan bebeklerde, daha çok müdahale ile doğanlarda olmak üzere baş kısmında kemikle saçlı deri arasında değişik çaplı, yumuşak yumrular şeklinde şişlikler olabilir. Bu şişlikler doğum anında rahim içiyle dış ortam arasındaki basınç farkının sonucudur ve doğum sırasında doğumu kolaylaştırmak için kullanılan bazı aletler oluşmalarını kolaylaştırır. Genellikle hiçbir tedaviye gerek göstermeden birkaç günde iyileşen bu şişliklerin çok geniş çapta olmaları halinde çocukta tedavi gerektirecek düzeyde bir sarılığa yol açabileceği hatırda tutulmalıdır.