Oyun Kuramamak : Her yaşın kız ve erkek çocuklarının kendilerine uygun oyunları vardır. Bu oyunların türü, biçimi kültüre, yöreye ve mevsimlere göre değişiktir. Çocuğun gelişime aşamasında doğal olarak bu oyunları oynaması veya oyunlara katılması beklenir. Oyunlar, neşe içerisinde haz verici ve enerji tüketici nitelikte uğraşlardır. Bir yönüyle de çocuğun ruhsal ve bedensel gelişmesinin gereğidir. Oyuncaksız oyunlar olduğu gibi oyuncak veya top gibi araçlar da oyunun vazgeçilmez birer parçasıdır. Oyunlar büyükçe çocuklarda spora kayar. Kız çocuklarda bebeklik, evcilik gibi yönelmeler dikkati çekicidir. İlkokul çağındaki çocuklarda kovalamaca, köşe kapmaca, ip atlama, sek sek, saklambaç, hırsız-polis, bakkalcılık, doktorculuk, dişçilik yaygındır. Bazı oyunları çocuklar yalnız başlarına oynarlar, bazılarında ise akranları ile bir grupla kardeşler ile veya anne-baba iledir. Psikolojik bakımdan oyunlar bir çok dürtünün (meselâ saldırganlık dürtüsünün) faydalı alana kaydırılması ve bilinç altının ifade edilmesi açısından büyüik önem taşır. Ayrıca konuşma, bir işi başarma, öğrenme, kazanma, paylaşma, düzenli davranma ve bütün bunlardan haz duyma, duygu ve davranışlarının gelişmesinde oyun en yararlı uğraş ve terbiye yöntemidir. Diğer taraftan çocukların özellikle grup oyunları ve oyunlardaki sembolik davranışları yetişkin hayattaki davranışlarının taslakları niteliğinde olup, huy ve karakter kazanmada önemli bir etkendir. Bu nedenle oyunlara katılmamak oyun kuramamak, mızıkçılık, oyun kurallarını çiğnemek, oyunda saldırganlık birer uyumsuzluk örneğidir. Büyükçe çocukların oyunlarında kavga sık görülebilir. Oyunu bozan veya kavgayı çıkaran da genellikle aynı çocuklardır. Böyle çocuklar ya devamlı önder olmak, başı çekmek ya da hep kazanmak ister. Bu gibi çocukların hiç değilse bir kısmında önemli davranış bozuklukları gelişerek ilerde suça yönelme söz konusu olabilir.
Bazı çocuklar hayvanlarla oynamayı, kedi köpek sevmeyi tercih ederler. Makûl sınırlar içerisinde çocuktaki bu eğilim yararlıdır. Doğal karşılanmalıdır. Ancak bu aşırı bir ilgiye veya tutlkuya yöneliyorsa, çocuğun psikolojik durumu dikkatle incelenmelidir. Diğer taraftan bir çok çocuğun gelip geçici bir eğilim veya bir defalık bir deneme olarak bazı hayvanlara eziyet ettiği görülebilir. Fakat bir çocuk hayvanlara eziyet etmede süreklilik gösteriyor ve bundan kızgınlıkla karışık bir haz duyuyorsa, bu çok önemli bir bozukluk olarak düşünülmelidir. Sonuç olarak oyunlar çocuğun iç dünyasının aynasıdır diyebiliriz.
Unleeilvabbe how well-written and informative this was.