Daha önce bir ya da birden fazla doğum yapmış bulunan kadınlarda doğum genellikle daha kısa sürer ve birinci aşamanın başlarındaki kasılmalar daha hafif geçer. Ancak, birinci aşamanın sonları ve ikinci aşamadaki hızlanma, bunu. beklemeyen bir kadın için sorun yaratabilir. Gebe bir kadın sancılar başlar başlamaz hastaneye gitmeli ve hızlanma aşamasından önce orada olmalıdır. Kendisine ağrı giderici bir iğne yapılması gerekiyorsa, kasılmalar iyice şiddetlenmeden yapılmalıdır. Aynı şekilde, yerel bir anestezi gerekiyorsa hemen uygulanmalıdır. İkinci yahut üçüncü doğumun birincisinden daha uzun sürmesi, ya da daha güç ve daha acılı geçmesi enderdir. Bu durum, bebeğin kafasının anormal bir pozisyonda olmasından ileri gelebilir. Bazen de, ilk doğumunu normal geçirmiş olan bir kadında ikinci doğumun sezaryenle yapılması da gerekebilir.
Birden fazla doğum
İkiz ya da daha çok sayıda bebek dünyaya getirmede doğum tıpkı tek bebekte olduğu gibidir ve süresi de aynıdır. Çoğu kez rahim ağzından, bebeklerden en az birinin önce ayaklarıyla kalçası geldiğinden, ters doğum için gerekli önlemler alınır. Bebeğin biri dünyaya geldikten sonra artık yeniden birinci ya da ikinci aşama olmaz, çünkü serviks ve vajen zaten açılmış durumdadır. Beşizler ya da daha çok sayıda bebek de vajen yoluyla doğabilir, ama şimdi bu gibi vakalarda sezaryen yönteminin kullanılması daha yaygındır.
Doğuma ilişkin varsayımlar
Birçok doktor doğum ve doğumun hem anne, hem de bebek için güvenli olmasını sağlamaya ve sancıyı gidermek için bir yöntem geliştirmeye çalışmışlardır. Bu amaçlar büyük bir oranla gerçekleştirilmiştir; ancak iyi bir doktor ve iyi bir hemşire, bu bilimsel yöntemlerin yanı sıra, sancıları başlamış olan bir kadının korkularına, kaygılarına ve genel rahatsızlığına da önem vermelidir. Kadını hem fiziksel, hem de zihinsel yönden doğuma hazırlamak içirr egzersizler, solunum ve gevşeme teknikleri gibi çeşitli sistemler vardır. Bütün bu sistemlerin uygulanmasında da, doğumda bulunan tıp personelinin kadına destek olmaları ve cesaret vermeleri şarttır.
Birçok doktor ve araştırmacı da, doğumun daha çok kadının kendi çabasıyla gerçekleşmesine olanak verecek hazırlık sistemlerinin önemi üzerinde durmuşlardır. Bu doğal yöntemlerin doğum alanındaki katkısı gerçekten büyük olmuştur. Oysa, ne yazık ki, doğum yapmanın gerçeklerine ilişkin yalnızca sınırlı deneyimleri bulunan bazı kişiler, kadınlara ne beklemeleri gerektiği konusunda gerçekdışı birtakım görüşler sunma eğilimindedirler. Söz konusu kişiler, tıbbî gelişimlerin doğal mekanizma ve dolayısıyla doğumun yerini aldığını ileri sürerek bilimin hiç kuşkusuz sağladığı yardımı yadsıma eğilimi gösterirler. Oysa, doğadan hiç şaşmayan bir düzen beklemek doğru değildir ve doğal üreme süreci insanın varoluşunun sü-regelmesi için oldukça yeterli olmakla bir-
likte, hiç değilse bazı kadınlarda ve bebeklerde bu sürecin etkinliği boyun eğilemeye-cek kadar düşüktür. Anneyle bebeğin sağlıklarını güven altına alma ve doğumu kolaylaştırmada bugün tıp hayati bir rol oynamaktadır.
Doğal yöntemlere dayanan bir doğuma hazırlık sistemine körü körüne bağlanmak olanaksızdır. Bu yöntemler çoğu kez aslında olduğundan daha başarılı görünür. İlk doğumunda güçlük çeken ve ikincisine doğal doğumu seçen bir kadın, başarısını, kullandığı yeni yöntemlere gerektiğinden fazla bir ölçüde bağlayabilir ye böyle bir yönteme baş-vurulmasa da, ikinci doğumun zaten birincisinden genellikle daha kolay geçeceğini unutur. Dolayısıyla, doğuma yöneltilecek dengeli bir yaklaşımda yarı yarıya doğal yöntemlere başvurulması ve bunun yanı sıra kadının güvendiği tecrübeli bir doktor ya da ebenin önerileriyle tıbbî yardımın da kabul edilmesi gereklidir.
▼ Evde yapılan bir doğumdan sonra dinlenme. Ebe plasentanın gelmesini beklerken, bebek süt emiyor.