Solunumdoğum

Kasılmalar sırasında, gevşemeyle birlikte solunum kontrolü tekniği de kullanılır. Kasılma başlar başlamaz, kadın bir yandan hemen gevşeme tekniğini uygulamalı ve bir yandan da ağzından soluk alarak solunumun hızıyla derinliğinin tam olarak bilincine varmalıdır. Yavaş ve çok derin olmayan bir solunum amaçlanmalıdır. Kasılmalar şiddetlenince, otomatik olarak daha hızlı soluma eğilimini dengelemek için solunum daha yüzeysel tutulmalıdır. Kasılma sırasında gözler açık tutularak tek bir

noktaya bakılması da yarar sağlar, çünkü böylece çevreyle bağlantı kopmaz ve dikkatin benliğe yöneltilmesi önlenir. Kadının yanında duran bir hemşirenin, ebenin ya da eşinin elini tutması da yararlıdır.

Doğum sırasında kadın, kasılmaları teker teker düşünerek dayanmaya çalışmalıdır. Bir kasılmanın yalnızca en çok bir buçuk dakika süreceğini bilerek dayanmak, saatlerce sürecek doğumu düşünerek dayanmaya çalışmaktan daha başarılı olur. Her kasılmanın sona ermesi üzerine de, bebeğin doğumunun bir adım daha yaklaştığı düşünülmelidir.

Birinci aşamanın sonlarındaki gerçekten şiddetli kasılmalarda sancı hızla doruğuna ulaşır ve kasılma geçinceye kadar şiddetini aynen korur. Bu kasılmaları da ufak bölümler halinde düşünerek geçirmek yarar sağlar.
Her solunum için birden üçe kadar sayılmalı ve yüzeysel soluk alınmalıdır.

Kadının katkısı

İkinci aşama yaklaşırken, kasılmalar sırasında ıkınma gereği duyulmaya başlar. Bu hissi bazı kadınlar birdenbire duyarlar, bazıları için de birkaç saat süresince giderek belirginleşen bir duygudur. Bu duygu karşı koyulmaz bir biçimde şiddetlenln-ceye ya da rahim ağzının iyice açıldığı muayeneyle saptanın-caya kadar ıkınmaktan kaçınılmalıdır. Bazen ıkınma gereksinimi rahim ağzı iyice açılmadan hissedilir; bu durumda kadın kendisini her ne kadar tutamaz-sa da ıkınmamaya çalışmalıdır.

ikinci aşama başlarken birçok kadın biraz rahatlama duyar. Artık doğuma katkıda bulunma zamanı gelmiştir. Sırtı eğimli duracak biçimde, yarı oturmuş du-

rumda olan kadın, bacaklarını iyice açmalı, dizlerini bükerek karnına doğru çekmeli ve bacaklarını eliyle tutarak başını hafifçe öne doğru eğmelidir. Bu durumda, kasılmalarla birlikte olanca gücüyle karnındaki bebeği itmesi gerekir. Anüse doğru yöneltilen ıkınma sırasında kadın, anüs ve pelvisinde yataktan aşağıya doğru kayar gibi bir his duyar. Bu biçimde etkin bir itme sağlamak, kadın için çoğu kez cesaret ve gerçek bir çaba gerektirir.

Bebek rahim ağzından geçerken, itme çabasına son verilir ve dikkat ağız yoluyla yavaş yavaş ve yüzeysel olarak soluk alıp vermeye yöneltilir. Solunum yavaş olmakla birlikte, sanki soluk soluğa kalınmış gibi sürdürülmelidir. Bu sırada yalnızca rahmin ittiği bebek yavaş yavaş dışarıya çıkmakta ve dokular daha kolaylıkla açılmaktadır.